Google Sizi Değil, Kullanıcınızı Dinliyor: Davranış Verileri ile Sıralama Kazanmak

Google’a İçerik Yazmak Devri Bitti mi?

Eskiden SEO dediğimizde ilk akla gelen şey “Google ne istiyor?” sorusuydu. Başlıkta anahtar kelime geçsin, URL kısa olsun, açıklamaya da anahtar kelime yerleştir. Liste böyle uzayıp giderdi. Ama bugün, Google sadece içeriğin ne dediğine değil, insanların o içeriğe nasıl tepki verdiğine bakıyor.

Yani mesele artık sadece ne yazdığınız değil; kimin, nasıl okuduğu.
Google sizi değil, kullanıcınızı dinliyor.

Peki bu ne anlama geliyor?

  • İçeriğiniz tıklanıyor mu?
  • Okunuyor mu, yoksa hemen çıkılıyor mu?
  • Sayfada zaman geçiriliyor mu?
  • Kullanıcı başka sayfalara geçiyor mu, yoksa sayfanızda mı takılıyor?

Bugünün SEO’su, kullanıcı davranışlarını çözümleme üzerine kurulu.
Bu yazıda, bu davranışların Google sıralamalarını nasıl etkilediğini ve içerik üretirken nelere dikkat etmeniz gerektiğini detaylıca anlatacağım.

Google Neye Bakar? Gerçekten Ne Ölçüyor?

Google’ın sıralama sinyalleri 200’ün üzerindedir derler ama bu seni korkutmasın. Çünkü bunların arasında bazıları doğrudan senin elinde: kullanıcı davranışları.

Google şuna bakar:

“Bu sayfayı ziyaret eden kullanıcı tatmin oluyor mu? Aradığını buluyor mu?”

İşte bunu anlamak için ölçtüğü temel davranış verileri:

Tıklama Oranı (CTR – Click Through Rate)

Bir arama sonucu kaç kişiye gösterildi ve kaçı tıkladı?
→ Eğer başlığın ve açıklaman tıklanmıyorsa, Google diyor ki: “Bu içerik ilgi çekici değil.”
Yüksek kaliteli içeriğin bile görünmeyeceği yer burasıdır.

Sayfada Geçirilen Süre (Dwell Time)

Kullanıcı içeriğe girdikten sonra ne kadar kaldı?
→ 3 saniyede çıkıyorsa, içerik ya yetersiz ya da alakasız.
→ 1 dakikadan fazla kalıyorsa, bu Google’a içerik değerli sinyali gönderir.

Hemen Çıkma Oranı (Bounce Rate)

Kullanıcı sadece bir sayfa mı gezdi, yoksa diğer sayfalara da geçti mi?
→ Tek sayfada kalan kullanıcı sayısı fazlaysa, sitenin “derinliği” yok gibi görünür.

Scroll Derinliği ve Etkileşim

Kullanıcı sayfanın ne kadarını gördü?
→ Yukarıda bırakıp çıktıysa, içerik yapısında veya ilgide bir problem var demektir.
→ Sayfanın sonuna kadar ilerlemişse bu, Google’ın gözünde “kaliteli içerik”tir.

Dönüşüm ve Tekrar Ziyaret

Kullanıcı bir form mu doldurdu?
İletişim sayfasına geçti mi?
Siteye 2. kez mi geldi?
→ Google Analytics bu verileri taşır. Özellikle tekrar ziyaret edilen sayfalar, “değerli” olarak algılanır.

Google artık şunu soruyor:

“İnsanlar bu sayfayla ne yapıyor?”
İçerik güzel mi, değil mi Google için değil; kullanıcı için güzel mi?

İşte SEO burada başlıyor.

Kullanıcı Davranışları ile Sıralama Arasındaki Bağlantı

Google artık statik bir indeks motoru değil; bir davranış analisti gibi çalışıyor. Sayfan senin anlattığın kadar iyi mi, yoksa kullanıcıların davrandığı kadar mı iyi? Cevap net: Google, davranışa bakıyor.

🧠 Google’ın Öğrenen Algoritmaları

Google 2015’te RankBrain ile başladı, sonrasında BERT, ardından Helpful Content Update gibi sistemlerle devam etti. Bunların ortak noktası şu:

Kullanıcının ne demek istediğini anla, içerik buna göre puanla.

Eskiden:
Sayfada 5 kez “SEO hizmeti” yaz, başlığa da koy, açıklamaya iliştir, teknik ayarları yap… tamamdır, sıralama gelirdi.

Şimdi:
Kullanıcı “SEO çalışması kaç ay sürer?” diye arama yapıyor. Amacı ne?

  • Ajans seçimi mi yapıyor?
  • Bütçe planlaması mı?
  • Hızlı sonuç alabileceği bir yöntem mi arıyor?

→ Eğer içeriğin bu sorunun gerçek niyetini karşılıyorsa sıralama alırsın.
→ Ama sadece “SEO uzun vadeli bir süreçtir” gibi yuvarlak cümlelerle geçiştiriyorsan, sıralamada kalamazsın.

Kötü Kullanıcı Verisi = Düşen Sıralama

Bir SEO ajansı düşün.
Web sitesinde “SEO nedir?” başlıklı bir içerik var. Teknik açıdan her şey düzgün:

  • Anahtar kelime kullanılmış,
  • H1 ve H2 yapısı oturmuş,
  • Sayfa hızı gayet iyi.

Ama kullanıcı davranışı ne diyor?

  • 5 saniyede çıkıyor,
  • Başka sayfaya geçmiyor,
  • İçeriğin sonunu görmeden sayfayı terk ediyor.

Google bu verileri şöyle okur:

“Bu içerik kullanıcı için tatmin edici değil.”

Sonuç?
Hiçbir teknik hata olmadan, sayfa 1. sıradan 3. sayfaya düşebiliyor.
Sadece kullanıcı verileri yüzünden.

Tersine Örnek: Sıradan Görünümlü Ama Kullanıcıya Hitap Eden Sayfa

Başka bir SEO ajansının blogunu düşün.
Sayfa tasarımı gösterişli değil, içerik uzun da sayılmaz.
Ama kullanıcı davranışı şöyle:

  • Yazıyı baştan sona okuyor,
  • İçerik içinde linke tıklıyor,
  • Sonraki yazıya ya da hizmet sayfasına geçiyor.

Google bunu şöyle okur:

“Bu içerik arama amacını karşılıyor. Kullanıcı içerikten memnun.”

Sonuç?
Sayfa zamanla yukarı çıkıyor. Teknik kusurlarına rağmen.
Çünkü SEO, artık sadece teknik değil; kullanıcı davranışıdır.

“Okunan İçerik Değil, İşe Yarayan İçerik”

SEO’da içerik üretmek artık “bilgi vermek”le sınırlı değil.
Asıl hedef: bir davranış başlatmak.

Bir kullanıcı “SEO nasıl yapılır?” yazdığında, senin amacın sadece onu bilgilendirmek mi?
Yoksa onu sonraki adıma yönlendirmek mi?

Google da bunu izliyor:

“Bu içerik, kullanıcıya sadece bilgi mi verdi, yoksa karar vermesine mi yardımcı oldu?”

🧭 Kullanıcının Niyetini Okuyamayan İçerik, Trafik Getirse de Sonuç Getirmez

Diyelim ki “backlink stratejisi” hakkında bir içerik hazırladın.
İçeriği okuyan kişi şunları düşünmeli:

  • “Tam olarak aradığım şeyi buldum.”
  • “Sıradaki adım ne?”
  • “Bu ajans ne kadar deneyimli acaba?”

Eğer kullanıcı, içeriği okuduktan sonra başka bir yazıya geçmiyorsa, iletişime geçmiyorsa, ya da sitede hiç zaman geçirmiyorsa…
Google bunu not eder.
Ve der ki:

“Kullanıcılar bu içerikte ne yapacağını bilemiyor. Niyet karşılanmamış.”

“Skim-Friendly” İçerik Ne Demek?

Bugünün okuyucusu tarıyor, seçiyor ve hızlı karar veriyor.
Bu yüzden içerik yapısı şu şekilde olmalı:

  • Alt başlıklarla bölünmüş
  • Liste ve kutularla desteklenmiş
  • Cümleler kısa, anlam net
  • Görsel veya örnek içeriği bölmüyor, yönlendiriyor

Klasik “duvar gibi metin” artık işlemiyor.
Google da bu yapıların kullanıcıyı içeride tuttuğunu bildiği için, bu sayfaları önceliklendiriyor.

Dönüşüm Odaklı İçeriğin Kurgu Örneklemesi

Anahtar kelimen “teknik SEO denetimi” diyelim.
İçeriğin şu şekilde kurgulanmış:

  1. Teknik SEO nedir?
  2. Neden gereklidir?
  3. Check-list – hangi adımlara bakılır?
  4. Ne zaman dış kaynak gerekir?
  5. Biz bir siteyi nasıl denetliyoruz?
  6. İletişime geç (net ama yumuşak bir CTA)

Bu yapı hem kullanıcıyı bilgiyle besler, hem de onu karar sürecine iter.
Google da bunu davranış verilerinden anlar ve bu sayfayı yukarı çeker.

Bu Bilgiyi SEO’da Nasıl Kullanırız? (Uygulama Bölümü)

Kullanıcı davranışları sıralamaları etkiliyorsa, elimizde güçlü bir araç var demektir.
Peki bunu SEO stratejilerine nasıl entegre ederiz?

İşte davranış odaklı SEO için uygulanabilir 5 temel adım:

1. Başlık ve Açıklama: Tıklanmak İçin Yaz

İyi bir içerik kötü bir başlıkla görünmez.
İyi bir başlık = merak + netlik.

Örnek:
🔻 Klasik: “SEO Nedir?”
✅ Daha etkili: “SEO Nedir? 2025’te Google’da Yükselmenin Gerçek Formülü”

Meta açıklamada da kullanıcıya bir vaatte bulun:

“Bu yazıyı okuduğunuzda, kendi siteniz için temel SEO planınızı çıkarabileceksiniz.”

CTR burada başlar.

2. Açılışta Cevap Ver, Sonra Derinleş

Kullanıcılar artık ilk 5 saniyede karar veriyor: Kalmalı mıyım, çıkmalı mıyım?

İçeriğin ilk 3-4 cümlesi şunu söylemeli:
“Aradığın şey burada, devam et.”
Daha sonra içeriği detaylandırırsın.

Yani önce soruyu cevapla, sonra neden öyle olduğunu anlat.

3. Yönlendirici İçerik Kurgusu: Kullanıcıyı Tut

Scroll, tıklama, sayfalar arası geçiş…
Bunlar için içerikte yapman gerekenler:

  • Alt başlıklar → okuyucunun taramasına alan tanır.
  • İç içe listeleme → bilgiyi sindirilebilir yapar.
  • “Eğer şu durumu yaşıyorsanız…” gibi okuyucuyu kişisel olarak yakalayan cümleler.
  • Dahili linkleme → sonraki adım için kapı açar.

İçeriğin amacı: Kullanıcıyı içeride biraz daha tutmak.

4. Call-to-Action Yerleşimi: Satma, Davet Et

Klasik “Bize ulaşın!” CTA’ları genellikle göz ardı edilir.
Ama içeriğin bağlamına yerleştirilen doğal yönlendirmeler işe yarar.

Örneğin:

“Eğer sitenizin teknik SEO’sunda eksikler varsa, bu adımları uygulamadan önce profesyonel bir denetim alın. Biz bu konuda nasıl çalışıyoruz görmek isterseniz buraya bakabilirsin.”

Satmıyor, yardım ediyor.
Ve dönüşüm getiriyor.

Performans Verilerini Okumayı Öğren

Kullanıcı davranışlarının etkisini görebileceğin yerler:

Veri okumak SEO’nun yeni dili.
İçeriği üretmek kadar, nasıl tüketildiğini anlamak da senin işin.

Google algoritmaları değişebilir.
Ama kullanıcıların neye ihtiyaç duyduğu çoğu zaman aynı kalır.
Bu yüzden SEO’da sürdürülebilir başarı:

SEO artık teknik ayarlarla arama motorunu etkilemek değil, kullanıcının davranışlarını olumlu etkilemek meselesi.
Google’ın mantığı basit:

“Kullanıcı bu sayfadan memnunsa, ben de bu sayfayı ödüllendiririm.”

Dolayısıyla:

  • Sayfana gelen kişi hemen çıkıyorsa,
  • İçeriği okumadan terk ediyorsa,
  • Başka sayfaya geçmiyorsa,

Google bunu görür. Ve sıralamanı buna göre değiştirir.

Yazar Notu

Ben Deniz Işık, Flatinium Agency’nin kurucusuyum.
SEO danışmanlığı yolculuğumda 8. yılımı tamamlıyorum. Bu süre boyunca yüzlerce farklı sektörde, çok farklı ölçeklerde markayla çalıştım.

Bugün artık SEO’nun sadece “Google için yazı yazmak” değil, insan davranışlarını doğru okumak olduğunu biliyoruz.
Ben de bu yüzden içeriklerimde sadece teknik bilgi değil, sahadan gelen gözlemleri, işe yarayan yaklaşımları ve başarısızlıkla sonuçlanmış örnekleri de paylaşıyorum.

Eğer SEO stratejinize yön verirken daha gerçekçi, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı bir bakış açısı arıyorsanız, bu blogda yayınladığım her yazı size yol gösterecek şekilde hazırlanıyor.

Share your love
Avatar photo
Deniz Işık

Flatinium Agency'nin kurucusu olarak, 7 yıllık SEO danışmanlığı deneyimimle birçok küçük ve orta ölçekli işletmeye dijital dünyada büyümeleri için rehberlik ettim. Performans odaklı stratejiler geliştirerek, markaların dijital görünürlüğünü ve rekabet gücünü artırmalarına yardımcı oluyorum.

Articles: 20

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp Harita Ara